27 Aralık 2013 Cuma

Şiirlerim.....[Bir GÜL]



Bir Gül Verdim.. 
Koklayasın diye...
Ömürlük Olsun Dİye....
Düştün Ya Yüreğime...
AŞK diye Sevgiliye....
Bir Gül verdim.....
Bir Gülü Sevdim......

[Delirüzgar]

Şiirlerim....[Koklasam SENİ]



    
    Koklasam Seni
    Gitme Gitme...
    Diye...
    İçime Sarsam Seni
    İçtiğim Sigaradan
    Çektiğim Her nefes  gibi....
    Sımsıkı Sımsıkı Sarsam Seni...
    Tiryakin Olsam 
    İçtiğim Sigaram gibi....

   [Delirüzgar]

25 Aralık 2013 Çarşamba

Senle Başlayıp Senle Biten

Adı Senle Başlayıp Senle Biten Bir AŞK Masalım Var... Yaşanmamışlıklara Dair Her An Yaşadığım Uzaktan Uzağa Seninle Birlikte Ama Sensiz Yaşadığım Adı Senle Başlayıp Senle Biten Bir AŞK Masalım Var...

Seni Sensizde Seninle Yaşadığım.... Bir AŞK masalım var Benim.... 
Rüyalarda Buluştuğum....
Hasretinden Yandığım 
Bir Aşk Masalım Var Benim....
Adı Senle Başlayıp 
Senle Biten...
Bir Aşk Masalım Var....
İçinde Kaybolduğum....
Kendimi Unuttuğum...
Sözlerimi Adadığım...
Adına Şiirler Yazdığım....
Bir Aşkım Var Benim....
Adını Yüreğinde Sakladığım...
Bir Aşkım Var Benim.....

[Delirüzgar]

24 Aralık 2013 Salı

Şiirlerim.....[Varmısın Benimle]

Geceni Aydınlatan Ayın,
Gündüzünü Aydınlatan Güneşin olmak istiyorum
Diliyor Gönlüm Nerdesin.
Varmısın benim bir sevda gemisinde yol almaya..
Ufuklara Yelken Açmaya 
Bir Hayatı Paylaşmaya 
Acısyla Tatlısıyla
Yeri Geldimi Bir soğan Bir ekmek Yediğin zamanda Beni Sevebilecek , 
Derdimin Dermanı sen ,
 Derdinin Dermanı ben , 
Ben sen Sen'de Ben Olmaya Benimle Varmısın...

[Delirüzgar]

Şiirlerim....[Geceden Yana]


Aşkı Yaşamakmı  ,
Sevdayı Yaşamakmı  
Geceden Yana , 
Özlemle Birleşir  Gecenin   Karanlığı Hüzne Dönüşür,  
Dalar Gidersin Uzaklara ,
Gezdiğin sokaklar ,
Belkide İçtiğin Bir Bardak Çay Aklına Gelir Sevdiğinle
Geceden Yana Seni Sevmek Seni Özlemek...

[Delirüzgar]

16 Aralık 2013 Pazartesi

Şiirlerim......[Gecenin Karanlığı]




    Gecenin Karanlığı Yanlızlığıma Merhem Olmuyor , 
    Gönlüm Seni İster Yanında Başucunda , 
    Gecenin karanlığını Aydınlatan Sokak Lambası Gibi AY gibi 
    Doğsan Gecenin Bir Vaktinde Gönlüme, 
    Dağlasan Yüreğime Güldürsen Seven Kalbimi , 
    Gecenin Karanlığından ALIP GÖTÜRSEN beni uzak diyarlara ,
    Sadece Sen ve ben.... 

    [Delirüzgar]

Sözlerim...[Özleme Dair]

 Bazen sadece susarsın ve bir sigara yakarsın...her içine cekişte özlemle anarsın yürekten....[Deliruzgar]

Sözlerim...[Vazgeçmişimdir]

Aynaya Her Baktığımda Gördüğüm Sen Değilsen..../ Bilki Senden Vazgeçmişimdir....[Delirüzgar]

Sözlerim... [Şarkılar]

Dilin Anlatamadığını Bazen ŞARKILAR söz Olur ANLATIR....... [Delirüzgar]

Sözlerim....[Konu Kapanmıştır]

Mesafeyi boş ver...sevdinmi yürekten konu kapanmıştır...!![Delirüzgar]

13 Aralık 2013 Cuma

Şiir............[Beklerim]

Beklerim Be Güzel ,
Umut Ederim Be Güzel , 
Bir Gün Kalbinde Bana Dair Bir Şey Olur diye ,
Bu Fukara Gönlü Seversin Diye 
Beklerim GÜZELİM....

Ben senin Beni Bir Gün Olsun Seni Seviyorum Diyebilmen için sevdim....!!


[Delirüzgar]

12 Aralık 2013 Perşembe

Hayırlı Cumalar Dua ile...



Allahın Rahmeti Bereketi Selamı Üzerinize Olsun.... Ne yaprağınız kurusun ne gülünüz solsun her tuttuğunuz altın olsun avuçlarınız semada dudaklarınız duada olsun her an ve her günki dualarınız kabul olsun CUMANIZ MÜBAREK OLSUN!!!

Şehit haberlerinin olmadığı mutlu sağlıklı huzurlu bir gün nasip eder bizlere inşallah...

.......[Sensizlikteki SEN]


Her gece sen diye özlemleri sessizce içime atıyorum sessiz geceleri senli dakikalarda Seni sessizce yaşıyorum... nasılmı Yüreğimdeki Sen ile.. Senli ama Sessizce... Seni yaşıyorum....
Sensizlikte sen varsın... Sensizliğin sessizliği Yokluğunun TA kendisi.... [Delirüzgar]

Kısa Şiir.....[Senden Alacağım Var]

Her Gözyaşımın Altında İmzan Var...
Senden ALACAĞIM var......
Kırıp Gittin Yürek...
Çay Bardağı Değil.....

[Delirüzgar]

11 Aralık 2013 Çarşamba

Şiir.......[Bir Bedenim Artık]

Gezdiğin Yollarda....
Dinlediğin Şarkılarda....
Beni Arayacaksın Ama ......
Ben Olmaycam Artık.....
Bir Ben 
Keşkelerinin İçinde Var Olan...
Bir Bedenim Artık....
Belkide Pişmanlığının  İçinde 
Bir Bedenim Artık..
Ardında Kalan.......

[Delirüzgar]

Şiir.........[Yağmur]

Bak yine yağmur yağıyor şehre, 
Çisil çisil geliyor sesi. 
Ve seni hatırlattı her yağmur gibi… 

Gözlerimden AKAN Yaşlar Misali.....
Hani Erkekler Ağlamazdıya...
Hani Erkekler İçine Dökerdi ya...

Eskidendi O....
Gözlerimden Yaşlar Sel Olurken....
Senli Damlalar Düştü GÖZLERİMDEN.....
Yağmur Misali....

[Delirüzgar]

Kısa Şiir.........[Bir Gönüle]

Son arzumdu gelip dokunmandı duygularıma 
Belki Bedenim Sana Dokunamadı Ama
Sözlerim Dokunsun....
Şiirlerim Dokunsun.....

Uzakta bir yerde Bir hayalde Bir gönüle.....
[Delirüzgar]

Sözlerim......[AŞK]

Ayrı Şehirlerde.../Ayrı Bedenlerde.../Tek Yürek Bir beden Olabilmekti AŞK...[Delirüzgar]

Kısa Şiir........[SeniSeviyorum]

Yürekten Yüreğe....
Dudaktan dudağa giden... 
İki Kelime İle....
SENİ SEVİYORUM

Kısa Şiir [Delirüzgar]

Sözlerim...........[Gerisi Teferruatt]

Yanımda Olmasanda.../Yüreğinle Yüreğimdeysen.../Gerisi Teferruattır....[Delirüzgar]

Sözlerim......[Kar]

Kar yağıyor ve sen gidiyorsun .../...Ardında Ayak İzlerin Kalıyor.../[Delirüzgar]

4 Aralık 2013 Çarşamba

Şiirlerim......[Sonbahardı Gidişin]

Bir KIş Günüydü Düşlerimden Gerçeğe Dönüştüğün GÜN...
Varlığın Isıtan Bir GÜNEŞTİ....
Şİmdi SONBAHAR Gönlümde...
Duygularım Yaprak Misali Bir Bir Dökülüyor.....
Gidişinle...


[Delirüzgar]

2 Aralık 2013 Pazartesi

Şiirlerim....[Ben Dokunamıyorum SÖZLERİM DOKUNSUN]

Ben Dokunamıyorum
Uzakta Kalıyorum...
Okuyorsan...
Sözlerim dokunsun
Yüreğine....
Koklayamadığım Tenine
Tutamadığım Ellerine Dokunsun....

Ben Dokunamıyorum SÖZLERİM DOKUNSUN 

[DeliRüzgar]


25 Kasım 2013 Pazartesi

Şiirlerim......[Götür Beni Uzaklara]


  Tut Hadi elimden götür uzaklara... 
  Sadece sen ve ben 
  Şaidi sevdamız olsun... 
  Götür beni uzaklara...
  Yüreğinle 
  Yüreğimi Götür...
  BİZ olalım 
  Sevda Yolunda....

 [D e l i r  ü z g a r ]

Kısa Şiir......[Sen]

     



   Gözlerine Kelepçe Vurdumya SEN Gelince
   Gidişinde de Yüreğimi Kapattım
   Sevmelere
   Bir dahamı ASLA Sevmem diye 
   [Delirüzgar]

Sözlerim....[Gülümseme]

Aldan ma Her Gülümsemeye / İçinde Hangi Hüznü Barındırıyor Kimbilir...! [Delirüzgar]

Sözlerim...[Mutluluk]

Mutluluğu Yakalamak Senin Elindeyken..../ Başkalarında Mutluluğu Arama...! [Delirüzgar]

Sözlerim.....[Yorgunluk]

Beden Yorunluğu Uzanmayla Belkide Bir DUŞ ile geçer ama ! Yürek Yorgunluğu Zor Geçer....! [Delirüzgar]

Sözlerim.....[Bir Yürek]

Sana Bir Yürek Verdim Birde GÜL verdim.../ Soldurasın Diye Değil Be... [Delirüzgar] 

Sözlerim.....[Sabır]


Sabrın sonunda mutluluk varsa..../ rabbim sen sabrımı artır.. ! [DelirÜzgar]

21 Kasım 2013 Perşembe

Yaşamı Ertelemeyin...[Can Dündar]


Ben en özel en güzel eşyalarımı kendim için, hiç bekletmeden kullanırım. Siz de öyle yapın. Çünkü yarın hayatda olmayabiliriz. Ya da sevdiğinizi söyleyeceğiniz kimse olmayabilir. Hani gardirobunuzda küflenen o en sevdiğiniz elbiseniz var ya, o çok özel gün için beklettiğiniz, giymelere kıyamadığınız o alımlı tuvalet, o cakalı takım, o göz alıcı kazak... Bugün giyin onu!... Beklediğiniz o güzel gün hiç gelmeyebilir çünkü...

Değerli misafirleriniz için sakladığınız çay takımlarınızı çıkartın dolaptan; en yakınlarınızla için çayınızı; kimseniz yoksa kendiniz çıkarın hoş bir takımdan çay yudumlamanın doyumsuz keyfini...

Haydi, açın, nicedir kapalı duran misafir odanızın kapısını. Yıpranır diye korktuğunuz koltuklara serilin gönlünüzce. Çalın, çalmak için önemli! bir konuk beklediğiniz eski plakları bu gece...

Çalmaya vesile beklerken salonda ki büfede yıllandırdığınız şarabı geciktirmeden açın ve kana kana için. Sakladığınıza değecek biri hiç gelmeyebilir; sizden değerlisi bulunamayabilir.

Çimlerle buluşmak için düzgün havayı, kırda öpüşmek için doğru sevdayı beklemeyin. Hep ertelediğiniz pikniğin günü bugün... "Haftaya giderim" dediklerinizi ziyarete gidin acilen. Haftaya orada olmayabilirler. Babanızın elini öpecekseniz, oğlunuzu lunaparka götürecekseniz, aşkınızı ilan edecekseniz;... şimdi yapın!

Ve, ne olur, söylemek için özel bir an beklediğiniz o sihirli sözcükleri hemen söyleyin sevdiğinize. Söylemeye niyetlendiğinizde çok geç olabilir. Daha kaç bahar olacak ki hayatınızda? Yaşamı ertelemeyin, beklediğiniz "o gün" işte "Bugün!"

[Can Dündar]

Sevgilim Yoksa SEN...[Yılmaz Erdoğan]

Hiçbir yerinde yok asaletin ibresi 
Sesinde kamaşmasında tensel bir büyünün 
Atlas hani libas ve kuytu bakışlı mavi gözlerin 
Sanki hepimize bütün şiirleri hala fısıldayan 
Bir eski büyük şairmiş gibi 
Aşk bir erken didişme bir sorgu sualmiş de 
Mezbele ve yaralıymış eski yaraların yeniden kanamasından
Hiçbir yerde yok asaletin ibresi 
Bir adamın yüzünde ya da yalana çok benzeyen
Bir doğru sözünde belki..... 
Saçlarının çevriminde ıslak bir beyaz kadının 
Yüksek rakımlı göllerin buzul saflığında 
Ve kokusunda çiçeklerinin kanirej’in 
Elbet şiir olacak şairin tesellisi 
Ve en kötüsü bile işe yarayacak aşklaşmaların 
Yazana değilse bile okuyana faydalı 
"bak aynı başına gelmiş adamın benim başıma gelen"
O da üzülmüş aynı benim gibi ....
Benimki daha acıklı değil onunkinden,
Fiyakalı değil onun acısı benimkinden..
Sade güzel olan kelimeler..
Sade kelimeler...
Kelimeler.... 
Sen aşka aşıksın müsaitsin gördüğünü abartmaya 
Biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkım aşık olmadık 
Bir elim sana uzanır, öteki berikinin zaten elinde 
Bırak yoluma gideyim bildiğimce 
Yabancısı olduğum bir şey değil yabancılar 
Baktım yerlisi yabancısı aşağı yukarı hepsi benzer erkekler.... 
Eğer bir söz, bir ses bekliyorsan bu adamdan 
İçinde hiç gönderme isteği bulunmayan bir git 
Lazımsa eğer...
İşte orada duruyor...
Ağzımın bir yerinde... 
Almak ister misin dilini sokup aklıma 
Sana ait olan herşeyi bir nefeste 
Bir göz yumma anında 
Bir soğuk telefon konuşmasında 
Geri alabilir misin? 
Seni benden geri alabilir misin? 
Kovabilir misin beni senden? 
Sevgilim..
Yoksa sen,
Sevgilim olmayabilir misin?..

[Yılmaz Erdoğan]

Birgün Seni Sevdiğimi Anlarsın [Ümit Yaşar Oğuzcan]

Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersin de aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş birgün anlarsın

Birgün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
Zaman bir çiçek gibi büyür kabrimde kendiliğinden
Bir gün seni sevdiğimi anlarsın
[Ümit Yaşar Oğuzcan] 

Aşk Budur! [Can Dündar]


Öyle tesadüfler vardır ya: Bir otobüs durağında poşetlerle beklerken, rastlaşırsınız aniden...

"Bu o..." diye içiniz titrer. Bir zamanlar yüreğinizi yakan aşık, sarkmış göbeği, ağarmış saçlarıyla karşınızdadır... İki elinde iki çocuk...

- Nasılsın?

- İyiyim... Ya sen?...

- Kızın amma da büyümüş... Benim de var 10 yaşında...

- Annen, baban?..

- Babamı kaybettik. Annem hasta...

- Mutlu musun?

Sessizlik...

- Telefonumu vereyim, ararsın belki...

İki yanakta iki masum buse; biri eski sevgiliye, diğeri onunla birlikte yitip giden maziye...

"- Kimdi o amca anne?.."

Yüreğinizde belli belirsiz bir iç çekme ve aklınızda hınzır bir soru işareti:

"Acaba?.."

*****

Aliye ile Ramazan' in aşk hikayesinde buna benzer bir hüzün gizliydi. Gerçi öyküleri, önce hakli olarak bir "tip rezaleti" olarak yansıdı Milliyet' in manşetine...

Ancak Ayşegül Aydoğan' ın haberi en az ilki kadar hazindi: Polis memuru Ramazan Bey, öğretmen Aliye Hanım'a 1954'te Karabük'te evlenme teklif etmiş. Annesine bakmak zorunda olduğundan kabul edememiş Aliye... Bir başkasıyla evlenmiş Ramazan... Üç çocuğu olmuş, ancak Aliye' yi hep aklında, göğsünde saklamış.

Gün gelmiş, eşi göğüs kanserine yenik düşmüş. Ailesi "3 çocukla bir başına bas edemezsin, evlen" diye tutturmuş. O da "Yıllar önce bir sevgilim vardı, evlenirsem onunla evlenirim" demiş.

17 yıl sonra gençliğinin Karabük' üne dönmüş ve Aliye'nin peşine düşmüş. Öğretmenlik yaptığı okulda bulmuş onu... Müdürün odasında beklemeye koyulmuş. Aliye odaya girip de eski aşkını karşısında görünce şaşkınlıktan dışarı kaçmış. 17 yıl önceki teklifi yinelemiş Ramazan:

"- Evet" demiş bu kez Aliye öğretmen...

28 yıl evli kalmışlar. İkinci baharı yaşamışlar. Malum, ikinci bahar, "son" bahardır. Orada aşk, hayatla cilveleşmekten çok, hayat denilen çileyi birlikte göğüslemektir.

71 yıllık yorgun kalbi teklemiş bir gün Aliye'nin... Ramazan bir ambulansla hastaneye yetiştirmiş eşini... Kabul etmemişler, paraları yok diye... Sonra bir başkasına... Yine ret... Aliye Hanım ölümün eşiğinde duyuyormuş Ramazan Bey' in çırpınışlarını; "Allah'ım bunlar ne yapıyor" diye ürperiyormuş. Ramazan Bey "ilk göz ağrım gidiyor" diye sızlanıyormuş için için...

"Ona bir şey olursa ben ne yaparım?.."

Sonunda Ramazan Bey'in yeğenlerinin parasıyla bir özel hastaneye yatırabilmişler. Sağ eli sımsıkı eşinin avucunda...

"İlk bahar"da çoğunlukla imkansızlıktır aşkı filizleyen, besleyen; "son bahar"daysa fedakarlık...

Bütün Dünya dergisinde vardı; çocuklara "Aşk nedir" diye sormuşlar. Söyle demiş afacanlardan biri:

"Anneannem sırtından hasta olmuştu. Eğilemediği için ayaklarına oje süremiyordu. Dedem devamlı elleri titremesine rağmen ananemin ayaklarına oje sürüyordu. Bence aşk budur."
Can Dündar 

Aceleye Gerek Yok ki... [Can Dündar]


Herkes bir arayış içinde, ama hiç kimse ne aradığını bilmiyor.

Sanıyoruz ki çok paramız, sürekli yükselen bir kariyerimiz, bahçeli bir evimiz, spor bir arabamız olunca biz de çok mutlu olacağız.

Hadi maddeciliği bir kenara bırakalım; niye herkes aşktan şikayetçi?

Çevremizde kaç kişinin aşk hayatı iyi gidiyor? Eminim parmakla sayılacak kadar azdır. Ve eminim hiç kimse yanlışın nerede olduğunu da bulamıyordur.

Ben ten uyuşması kadar ruh uyuşmasının önemine inanırım. Hatta insanların eş ruhlarının olduğuna bile inanırım. Ama ruhları olmayan bedenler birbirleriyle ne kadar uyuşabilir ki? Evet, önce göz görür fakat ancak ruh sever. Ayrıca ruhumuz olmadan eş ruhumuzu bulmak gibi bir şansımız olmadığına da eminim... İşte bu yüzden içimiz de sürekli bir eksiklik duygusuyla yaşıyoruz hepimiz, işte bu yüzden sürekli duvarlara çarpıp çarpıp kendimizi kanatıyoruz ve işte bu yüzden mutluluğu bir türlü yakalayamıyoruz...

Gerçekte hız çağında yaşıyoruz. Her şey o kadar hızlı geçiyor ki, ne işe, ne arkadaşlarımıza, ne ailemize, ne çocuğumuza, ne kendimize yeterince vaktimiz kalmıyor. Akrep ve yelkovanla yarış halindeyiz. Bu yüzden bütün ilişkiler yarım yamalak, bütün sevgiler bölük pörçük.

Sevmeye bile vaktimiz yok bizim.

Oysa teknolojinin nimetlerinden fazlasıyla yararlanıyoruz. Ne çamaşır yıkıyoruz ne de bulaşık, çayımızı kahvemizi makineler yapıyor.
İşlerimizi bir telefon, bir faksla hallediyoruz. Uçaklar bizi iki saat içinde dünyanın bir ucuna taşıyor. Hatta artık gitmeye bile gerek yok, internetle dünya elimizin altında. Ama yine de vaktimiz yok işte!
Bence doğanın kara bir laneti. Biz ondan uzaklaştıkça, o da bizden bütün zamanları çalıyor.

Milan Kundera "yavaşlık" adlı kitabında; "yavaşlık hep aldatır,hızlılık ise unutturur" diyor. Telefon hızlılık mesela, konuşulanları,söylenenleri unutturur. Mektupsa yavaşlık, hep vardır ve hep hatırlatır. Evet freni patlamış kamyon gibi yaşamanın hiç anlamı yok.
Ayağımızı gazdan yavaş yavaş çekelim ve biraz mola verip ruhumuzun da bize yetişmesini bekleyelim artık.

Aceleye ne gerek var?

Hayat yalnız biz izin verdiğimiz gibi geçer. İyi ya da kötü hızlı ya da yavaş...

Her şey bizim elimizde, sevgi de, aşk da, başarı da. Ama ancak kendi ruhumuzla buluştuğumuzda...
Can Dündar 

19 Kasım 2013 Salı

Şiirlerim...[Yeniden Sevebilirmiyim]



Günler Geçti Haftalar Geçti
Aylar Geçti Yıllar Geçti 
Ben senin Yine Bıraktığın 
Yerdeyim

Hala senin Bıraktığın 
Kırık Bir Kalbi...
Hala Senin Bıraktığın
Bir Güvensizliği
Yenmeye Çalışıyorum...
Yeniden Sevebilirmiyim
Diyorum...... 

Yeniden Sevebilmek
Yeniden Sevmek istiyorum...
Gözlerine Bakıp Dalarken 
Uzaklara Sen Diye 

Seni Sensizde Yaşamak İstiyorum 
Yeniden Sevebilirmiyim Diyorum 

[Delirüzgar]

Şiirlerim ..[Yağmur ve SEN]


Yine Yağmur başladı 
Gözlerimden Akarcasına
Sensizliğin Akşamında
Geceyi Aydınlatan 
Bir Sokak Lambası 
Birde ay Işığı....

Senin Gözlerin 
Düştü Gözlerime
Yağmurla Gelen Hüzün İle...
Yağmurla Getirdi Hüznü Geceme
Sen Diye 


[Delirüzgar]

18 Kasım 2013 Pazartesi

Sözlerim.....[Anlıyacaksın]

Seni Sevmediğim Gün Seni Nasıl Sevdiğimi Anlıyacaksın...Gözlerimde Başka Bir göz olduğunda Anlıyacaksın SENİN olmadığını…[Delirüzgar]

Sözlerim...[Suçsa Sevmek]


Suçsa sevmek... Cezam katıksız yüreğinde hapis olsun... [Deliruzgar]

Ömer Hayyam [ AŞK ]

Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben 
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben 
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma... 
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben 


Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun 
Dünya esen yel üstüne kuruldu.. 
Varlığımız iki yokluk arasındadır 
Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin 


Medresede söz vardır tekkede de hal 
Fakat bu aşk sözden de dışarıdır halden de 
İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi 
Aşk mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir 

Bugün zevk etmek elindeyken zevkine bak 
Yarını düşünmen beyhude bir heves 
Bir çok kişiden arda kalanlar 
Sana da kalmayacak sen de göçüp gideceksin... 


[Ömer Hayyam]

12 Kasım 2013 Salı

Sözler......[Can DÜNDAR'ın Güzel Sözleri]


Belki kimse olmayacak senin gibi; ama sende olmayacaksın eskisi gibi.
Hayattaki en güzel şeyin çocuk olmak olduğunu bile bile, neden ‘büyüyünce ne olacaksın ?’ diye sorulur ki.
Gerçekten seviyorsan eğer, mesafeler anlamını yitirir. Ne bakabilirsin gözlerine ne de dokunabilirsin; ama hep hissedersin.
Her seferinde canını acıtsa bile, Hiç kimse ’o’ olamıyorsa ve canının yanacağını bildiğin halde yine de seviyorsan, aşk bu işte.
Ne garip.. İnsanın hayatı soruyla başlayıp, soruyla bitiyor: Adını ne koydunuz? Merhumu nasıl bilirdiniz?
Sevgili dediğin güzelliğiyle seni kendine âşık eden değil, Sana kendin olabilme şansını verendir.
Seni ölene dek seveceğim boş laf! Ben seni sevdikçe ölmeyeceğim.
O yokken hayır sevmiyorum, unuttum deyip, onu görünce elin ayağın birbirine dolanıyorsa; âşıksın işte.
Hiç dokunmadığın birine âşık olabiliyorsan, işte sen aşkı hak ediyorsun.
Bu günlerde aklıma gelen başıma geliyor nedense, Birde gönlümden geçen yanımda olsa keşke.
Tamam, beni sevmesin; ama hiç kimse ona dokunmasın.
Bir Babanın, Kızının Sevgili Olaylarına Kızmasının Tek Sebebi; Erkeklerin Kimyasını Biliyor Olmasıdır aslında.
Çok sıkkın.. Bıkkın. Gergin. Üzgün. Yorgun. Olsak da hala yaşıyoruz, çok şükür.
İçine rasgele atılmış eşyalardan oluşan çantadaki telefonu, tek eliyle ve bakmadan bulabilen o muhteşem kişiye “kadın” denir!
Anlık yaşıyoruz bir yerde, hemencecik gönülden seviyoruz! “Anlık da olsa sevmek güzel de, Yoksa kendimizi mi kandırıyoruz.
Bakakaldım peşinden; Ne gözümü alabildim, ne göze alabildim.
Yanında seni ısıtacak biri varsa, üşümek gerçekten güzeldir.
Ve aşk; O omzuna yattığında, rahatsız olmasın diye kılını bile kıpırdatmamaktır.
Kadınmış derler adamı deli eden. Sen ne dersen de, yine kadındır deliyi de adam eden.
Duymak istediklerini değil, duyman gerekenleri söyleyebilme cesareti olan insanlar olmalı yanında.
Sıcak bir ele ihtiyacın olduğunda diğer elini tut. Kimseden fayda yok bu devirde!
Hayat ne kadar güzel olurdu; İnsan hem ‘âşık’, hem de ‘sadık’ olmayı becerebilseydi.
Gerçekten’ seviyorsan, mesafeler anlamını yitirir! Ne bakabilirsin ne de dokunabilirsin; ama hep hissedersin…
Erkek adam ağlamaz denir ya, sakın inanma! Unutma ki, erkek adam ağlamayan değil, bir kadını ağlatmayandır aslında.
6 milyar insanın içinden yalnızca birini seversin. Sonra onun sevilmeye layık olmadığını anlarsın, Bütün dünyayı suçlarsın.
Seyahatte cam kenarı sanki yalnızların yeridir. “Çünkü aslında orası, başını koyacak omuz bulamayanlar içindir.
Hayat ne garip değil mi? Birisi arabamı hazırlayın diyebiliyorken, diğeri ağabey 25 kuruş eksik binebilir miyim? Diyor.
Bazen ne onunla yapabilirsiniz, ne de onsuz. Ne terk edebilirsiniz, ne de yeniden sevebilirsiniz; sürünür gidersiniz.
Bazen insan; Ben iyiyim” dediğinde gözlerinin içine bakıp iyi değilsin biliyorum diyecek birine çok ihtiyaç duyar.
Kadınlar kendini güldüren erkekten hoşlanır sözü yalandır unutma. Çünkü kadınlar, sadece hoşlandıkları erkeklere güler aslında.
Aşk sevmesini bilen için vardır ve karşılıksızdır. ‘ne kadar seversen o kadar severim’ gibi düşünmek aşk değil, tüccarlıktır!
Çocukken yarın neler oynayabiliriz diye düşünürdük, Şimdiyse yarın hayat bize hangi oyunu oynayacak diye düşünüyoruz.
Eğer bir kadının gerçek aşkı olmayı başarabilmişseniz; Çok şanslısınız, Çünkü sizin için hayat; asla sıradan olmayacak.
Eskiden İnsanlar Sevilir, Eşyalar İse Kullanılırdı. Gün Geldi Eşyalar Sevilir, İnsanlar Kullanılır Oldu.
Sevgilisinden ayrılan bir erkeğin suratının rengi değişir, Kadının ise saçının rengi.
Unuttum dersin çevrendekilere; ama unutmadığını bir tek sen bilirsin. Aşk öyle bir şey işte gitse bile unutamıyorsun yine.
Herkesin yüzüne gülersen; adın bir şeylere çıkar. Suratını asarsan; burnu havada kasıntı olursun. Çünkü Türkiye’de kadınsın.
Kafasını çalıştıranların kafasını koparırken, kalçasını çalıştıranları baş tacı eden bir ülkeden ne bekleyebiliriz ki.
Geçmiş yaşanmışlıklarınız hala canınızı yakabiliyorsa; Geçmemiş demektir.

11 Kasım 2013 Pazartesi

Sözler....[Neyse]

"Hayır ben daha çok seviyorum." kavgalarımızı hatırlıyor musun? Neyse sanırım ben kazandım...


Sözler...[Hayal Kırıklığı]

Telefona çocuksu bir heyecanla kaydettiğimiz o numarayı, yetişkin gözyaşlarıyla silmektir hayal kırıklığı.


Mevlana Der ki;

Demedim mi kırma beni.
Demedim mi yüreğimde ALLAH var... 

Şemsi Tebrizi der ki;

Hüzün ki en çok yakışandır âşıklara.
Yandık, yakıldık; ama hüzünden yana asla yakınmadık.
Ne de olsa biz mahzun bir Peygamberin ümmeti değil miyiz?
Hüzün taze tutar aşk yarasını.
Yaramdan da hoşum, yârimden de…

Mevlana der ki;

Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı?
Sen bilir misin aşık olmayı?
Bölünebilir misin ikilere, üçlere… gerekirse binlere?
Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin?
"Sevmenin demesi" olmaz. Unutma, ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin..


Cemal Süreya Şiirleri... [YAZMAM DAHA AŞK ŞİİRİ]

YAZMAM DAHA AŞK ŞİİRİ

Oydu bir bakışta tanıdım onu 
Kuşlar bakımından uçarı 
Çocuk tutumuyla beklenmedik 
Uzatmış ay aydınlık karanlığıma 
Nerden uzatmışsa tenha boynunu 

Dünyanın en güzel kadını oydu 
Saçlarını tarasa baştan başa rumeli 
Otursa ama hiç oturmaz ki 
Kan kadını rüzgardı atların 
Hep andım ne yaşanır olduğunu 

En çok neresi mi ağzıydı elbet 
Bütün duyarlıklara ayarlı 
Öpüşlerin türlüsünden elhamra 
Sınırsız denizinde çarşafların 
Bir gider bir gelirdi işlek ağzı 

Ah şimdi benim gözlerim 
Bir ağlamaktı tutturmuş gidiyor 
Bir kadın gömleği üstümde 
Günün maviliği ondan 
Gecenin horozu ondan 

Cemal Süreya Şiirleri... [SEVGİLİM, BİR GÜNÜN..]

SEVGİLİM, BİR GÜNÜN..

Sevgilim, bir günün ortası şimdi 
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, 
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde 
Uzat bana uzat ellerini 
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar 
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, 
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor 

Ben seni düşünüyorum seni 
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi 
Kalbim diyorum kalbim 
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi 
Aşkı anılar besliyor düşler kadar 
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır 
Sevgi eskidikçe sevgi. 

Günümüz ekmeğimiz, türkümüz 
Çoluğumuz çocuğumuz 
Binalar yan yana yükselip gidiyor 
Vapurların ağzı köpük içinde 
Uzaklarda ne kapılar açılıyor 
Tirenin biri bir istasyona varıyor 
Ordan çıkıyor biri. 

Her şey biliyor her şey 
Sen biliyor musun bakalım 
Seni nice sevdiğimi? 
Üstüne titrrediğimi? 

Geldiğimi? 
Gittiğimi 

Hadi! 

[Cemal Süreyya]